4 Ağustos 2008 Pazartesi

Evliliği Sarsan Davranışlar

EVLİLİĞİ SARSAN YANLIŞLAR
1. ESININ KISILIGINE VE AİLESİNE KARSI AGIR ELESTIRIDE BULUNMA
Esinin kisiligini kucuk dusurucu, onur kirici sozler sarf etmek sevgiyi zedeler. "Sen hep boylesin, hep beceriksizsin." suclamalarina sitemkar ve biraz da hakaret iceren "Hep kendi bildigini okudun. Beni dinlemedin." sozleri suclayici elestirilerdir. Senin ailen şöyle böyle gibi eleştirilerde bulunmak.
2. ISI YOKUSA SURME
Gunun birinde eslerden birinde olumlu bir degisIklik olmustur veya gittikleri doktor dinlenilmis ve kisi olumsuz bir davranisindan vazgecmistir. Diger es "On yildir sana soyledim; ama beni dinlemedin, baskasi deyince daha mi kiymetli oluyor?" bicimindeki konusmalar esi uzen ve geriye dondurebilecek tarzdadir.
3. GECMISI HATIRLATMA
Evlilik hayati boyunca insanlarin olumsuz hatiralari olmustur. Kavgalar, tartismalar, atismalar ya da unutulan anlar, yapilan yanlis davranislar olagelmistir. Evlilik hayati boyunca bu kotu hatiralarin esler tarafindan tekrar tekrar isitilarak ortaya konulmasi iliskileri zedeler.
4. GENELLEMEDE BULUNMA
Esinize bir kalip bicerek o kaliba sokan ifadeler kullanmak, onu kotu bir fiille damgalamak da buyuk hatalardan biridir. "Ben senin icin degistim, sen benim icin hicbir seyden vazgecmedin. Cok bencilsin..." sozleri evliligi yipratir.
5. ESININ AKLINI OKUMA
Ciftler arasinda diyalog tek tarafli olmaya basladiginda esler birbirlerine mesafe koymaya baslarlar. Surekli ignelemeler, kavgalar, atismalar artik kadin ve erkegi kendi dunyasina itmistir. Erkek de kadin da kendi dunyasinda esiyle konusmaya baslar. Kafalarinda kurduklari seyler zaman zaman birbirlerinin hareketlerine yorumlar cikarmaya neden olur. "Senin ne demek istedigini biliyorum. Ben senin bakisindan anlarim." gibi sozlerle esinin mimik ve hareketlerinden anlamlar cikarilmaya baslanilir.
6. KENDINI HEP HAKLI GORME
Hatalar, yanlisliklar iki taraftan da kaynaklandigi halde kim daha hakli, adeta "mahkeme" kuruluyor.
7. KONUSURKEN SOZLERIN KESILMESI VE SES TONUNU YUKSELTMESI
Iletisimde en onemli husus konusan insani sonuna kadar dinlemek, cok gerekliyse aralara girmektir. Dinlemek, anlamak ve kendimizi anlatmamiz gerekiyor. Bunun yolu da saygiyla dinlemek, ses tonunu yukseltmemektir.
8. ESLERDEN BIRININ KENDISINI TERAPIST YERINE KOYMASI
'Senin hasta oldugunu biliyorum, nedenlerini de biliyorum. Senin ne zayifliklarin var hepsini kesfettim, ne yapman gerektigini soyluyorum, beni dinlesen doktora filan da ihtiyacin olmaz' gibi sozler dogru degildir. Es ne kadar bilgili, tecrubeli olursa olsun kendini doktor yerine koymamalidir.

Dinimize Göre Aile Yapısı ve Karı Koca İlişkileri

Dinimize Gore Aile Yapisi ve Kari-Koca Iliskileri
"Ey insanlar biz, sizi bir erkek ve bir disiden yarattik. Tanisasiniz diye sizi kabile ve halklara ayirdik."
[ Hucurat 13]
"Nefislerinizden sizin icin, kendileriyle sukunete eresiniz diye esler yaratip, aranizda merhamet ve sevgi yaratmis olmasi onun ayetlerindendir. "
[Rum -21]
[Biraz uzun ama lutfen sonuna kadar okuyunuz...]
Islam'da kadin = erkek esitligi
Islam, ser'i teklifleri getirirken, hem kadini hem de erkegi bu tekliflerle mukellef kilmistir. Her ikisinin fiillerine care getiren ser'i hukumleri beyan ederken, kadin ve erkegin birbirine esit olup olmadigini, aralarinda ustunlugun bulunup bulunmadigini dikkate almamistir. Islam, nerede tedaviye muhtac muayyen bir problemi ele almissa, bu problemin erkege veya kadina ait olup olmadigina bakmadan bunu hemen tedaviye baslamistir. Cozum, kadini veya erkegi tedaviye yonelik bir cozum olmaktan ote sadece insanin fiiline, yani vukua gelen probleme ait bir cozum olmustur. Bu nedenle kadin ile erkek arasinda esitlik veya esitsizlik meselelesi soz konusu olmamistir. Islami tesride boyle bir kelime (kadin-erkek esitsizligi/ esitligi) yoktur. Sadece, kadin olsun erkek olsun belirli bir insandan kaynaklanan olaya getirilen ser'i bir hukmun varligi soz konusudur.
Binaenaleyh kadin-erkek esitligi soz konusu edilecek bir mesele olmadigi gibi, ictimai nizamin icerisinde kendisinden soz edilecek bir konu da yoktur. Cunku, kadinin erkege veya erkegin kadina esit olmasi meselesi; ictimai hayatta onemli bir mesele olmadigi gibi, Islami hayatta vukuu muhtemel bir problem de degildir. Bu tip soz ve ifadeler ancak batida var olan ifadelerdir. Muslumanlardan, insan olarak kadinin dogal hakkini cignemis olan ve batiyi taklid eden kimselerin disinda kalanlar da bu ifadeleri kullanmazlar. Ardindan haklari cignenmis, yenmis olan kimseler kadin-erkek esitligini, gasbedilen bu haklari elde edebilmek icin kullanmislardir. Oysa Islâm'in bu tur terimlerle ilgisi yoktur. Cunku Islam, cemaat ve toplumun birbiriyle kaynasmalarini garanti eden kuvvetli bir temel uzerine ictimai nizamini kurmustur. Allah (c.c.):
"Biz, Adem ogullarini serefli kildik"
diyerek serefli kildigi insanin kerametine layik gercek saadeti hem erkek, hem de kadin icin temin etmistir.Bir kere kadinin ayri bir gorevi, erkeginde ayri bir gorevi ve sorumlulugu vardir.Her ikisi de farkli bir boyut arz ettiginden dolayi esitlik soz konusu olmaz. Farkli boyutlardaki kavramlarin esitliginden bahsedemeyiz. Elma= armut diyemeyiz. Elma <> Armut da...
Kadinin kocasina karsi gorevleri
Kadinin kocasina karsi en buyuk 2 gorevi vardir. Bunlar itaat ve sadakattir.
Itaat:
Koca kotu bir insan bile olsa kadin kocasinin kocalik makamina saygi gostermelidir.Kocasinin izni olmadan nafile oruc bile tutamaz [Ravi: Taberani] hadisinde goruldugu uzere bir kadinin kocasindan izinsiz nafile oruc tutmasinin bile uygun olmadigi anlasilmaktadir. Islam'in kadina verdigi bu itaat sorumlulugu elbette bircok hayra vesiledir. Bu sekilde yuvada bir lider ve bir butunluk olusacak ve birlik-beraberlik bozulmayacaktir. Bati toplumunun kadin-erkek esitligi kavramini uydurmasi ve toplumumuzdaki bazi feminist insanlarin bu kavrami kullanarak bircok cahil kadini erkegine karsi isyankar hale getirmesi, kadin programlari gibi seviyesiz programlarin destegiyle bu durumu toplumsal bir hastalik haline getirmistir.
Sadakat:

Kadinin sadakatligi denince akla hemen baska erkeklere bakmamasi, erkegini aldatmamasi gelmektedir. Tabi ki bu cirkin davranis kesinlikle yapilmamalidir. Lakin toplumumuzda bu sadakat terimi farkli bir boyutta da yorumlanabilir. Bir kadinin kendisini susleyerek, daha cekici giyinerek, konusarak baska erkeklerin gozlerini kendi ustune cekmesi, onlara hos ve cekici gozukmek icin caba sarfetmesi 'gizli bir aldatma' dir ve bu aldatma alenen aldatma kadar tehlikelidir!
Ben senden ne gordum ki!
Bir kadinin kendisine yillar boyunca kocalik yapmis esine 'Ben senden bunca sene birsey gormedim' ifadesini kullanip, kendisine yapilan yuzlerce iyiligi ve hosgoruyu yok saymasi Allah katinda hic uygun olmayan bir davranistir. Peygamber Efendimiz (s.a.v)in Mirac'tan donusunde 'Cennet ehlinin cogunun fakirler ve cocuklar oldugunu, cehennem ehlinin cogunun ise kadinlar ve zenginler oldugunu gordum' hadisinin bir yorumunda kadinlarin cehennemde cogunluk olusturmasinin sebebi olarak kendilerini ifsa ederek baska erkeklerinin nefsi isteklerini celbetmesi ve kocalarina karsi 'ben senden birsey gormedim' demeleri olarak yorumlanmistir.
Islam dininin kadina verdigi onemi ve aile yapisindaki kadinin sorumluluklarina baktigimizda kadin aileyi cekip ceviren ve kuran bir varlik olarak anlatilmistir. Peki toplumumuzda kadinlarimiz gorevlerini bu derece yerine getiriyor mu? Toplumumuzdaki kadinlrimizda bazi yanlis davranislar bulunmaktadir:
Misafirlikten once, sonra ve bircok mekanda dedikodu etmesi, hatta dedikodu amacli toplanip gun yapmalari, dedikodu ve magazin programlarinin muptelalari olmalari, uygun olmayan tarzdaki giyimleriyle baskalarinin kendilerine bakmalarina sebep olmalari, batil inanclarla dolu bir inanc yapisi olup bu inanclarini Islam dinindeymis gibi baska insanlara da anlatmalari, cocuklari yaramazlik yaptiklarinda kafalarina vurarak onlari dovmeleri, evde bos vakitlerini kadinin bilmem nesi gibi sacma sapan programlari seyrederek degerlendirmesi bu yanlis davranislardan bazilaridir. Bunlarin ne derece dogru oldugunu ancak Allah bilir...

Kadinlar hakkinda bazi hadisler:
Kadin, kocasinin yatagindan uzaklasarak gecelerse donunceye kadar melekler ona lanet eder.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)
Rabbina itaat edip, kocasinin hakkini odeyen, ona nefsi ve mali hususunda hiyanet etmeyen kadinla sehid arasinda, Cennette bir derece fark kalir. Kocasi guzel ahlakli ve mu'min ise Cennette de onun kocasi olur. Degilse, Allah (z.c.hz) onu bir sehidle evlendirir.
Ravi: Hz. Meymune (r.a.)
Eger ben Allahâ tan baksa birkimseye secde edilmesini emretseydim, kadinin kocasina secde etmesini emrederdim
Ravi: Tirmizi (r.a.)
Kocanin karisina karsi gorevleri
Koca sinirlenince karisini dovebilir mi?
Allah'in insanlardan bir kismini digerlerine ustun kilmasi sebebiyle ve mallarindan harcama yaptiklari icin erkekler kadinlarin yoneticisi ve koruyucusudur. Onun icin saliha kadinlar itaatkardir. Allah'in kendilerini korumasina karsilik gizliyi (kimse gormese de namuslarini) koruyucudurlar. Bas kaldirmasindan endise ettiginiz kadinlara ogut verin, onlari yataklarda yalniz birakin ve (bunlarla yola gelmezlerse) dovun. Eger size itaat ederlerse artik onlarin aleyhine baska bir yol aramayin; cunku Allah yucedir, buyuktur. Nisa - 34
Halkimiz tarafindan yanlis bilinen bu dayak meselesini aciklayalim:
Ayette ilk bahsedilen madde: ogut vermek.
Ikincisi: Yatakta yalniz birkmak
Eger bu iki cozum de gecerli olmuyorsa onlari hafifce dovmektir.
Bu ayeti su sekilde tefsir edenler de olmustur:
Eger yuvanin yikilmasi soz konusu ise ve baska care yoksa, dayak yuvanin saadetini kurtariyorsa, o zaman erkek karisini dovebilir. Lakin, bu sadece kadinin kaba etine vurularak ve agir olmamak kaydiyla yapilabilir. Yuzune ve baska yerlerine vurmak kesinlikle yasaktir. (Ki bu dayak sadece yuvanin kurtulmasi amaciyla yapilabilir, aksi haldeki kavgalarda kesinlikle yapilamaz!)
Toplumumuzdaki kadinlarin gordugu siddetten oturu, erkeklerin bu ayetteki dayak kavramini yanlis anladiklarini soyleyebiliriz. Ne olursa olsun kadinin yuzune asla vurulmaz ve bunun Islam'la alakasi bile yoktur. Yuz, insanin benligidir. Oraya vurmak o insanin benligine ve gururuna karsi yapilacak en buyuk hakarettir ve bunun Islam'da yeri yoktur!
Toplumumuzdaki erkeklerin de bircok yanlis davranisi bulunmaktadir:
Kadini kendisi icin suslenmesine ve guzel giyinmesine karsin kendisinin sigara veya sogan gibi koku ve rahatsizlik veren seyleri kullanmasindan oturu esini rahatsiz etmesi, kendisi cinsel doyuma ulastiktan sonra hayvani bir hareketle esinin doygunluga ulasip ulasmadigini sormadan iliksiyi bitirmesi, sigara icerek ev halkina eziyet etmesi ve cocuklarina kotu ornek olmasi, kendi ustundeki evin emri sorumlulugunu ve yetkisini esine devredip ailevi yapiyi bozmasi, maddi durumu iyi olmadigi halde kiraathane gibi yerlerde vakit oldurmesi ve sigaraya bagimli olarak cocuklarinin rizkini kesmesi (kul hakki), futbola olan asiri duskunlugu sebebiyle hayati hedeflerini ve planlarini futbol uzerine kurmasi, futbolla uyanip futbolla kalkmasi toplumumuzdaki erkeklerin bircogunun yanlis davranislarinindan bazilaridir.
Bosanmalar:
Yapilan istatistiklere gore toplumumuzda son yillarda bosanmalar oldukca artmistir. Kadin ile koca surekli biriri ile imtihan edilmektedir. Halbuki, bir kadinin kocasinin kotu davranislarina karsi olan sabri veya bir erkegin karisinin kotu davranislarina karsi olan sabri Allah katinda cok degerlidir. Bir insan kendi yuvasi yikilmasin diye eger seneler boyunca sabrediyorsa, sirf Allah rizasi icin (miras elde etmek gibi kendi cikarlari icin sabretmek Allah katinda gecerli degildir.) bu isi yapiyorsa Allah'in rizasina cok kolay sekilde ulasabilir. Tarih boyunca gosterdigi bu muthis sabirdan oturu veli mertebesine gelen bircok insan olmustur, gunumuzde de olduguna inaniyorum. Belki o insanlar Allah katinda kendilerinin ne derece ustun olduklarini bilmezler ama bu sabir onlari dikey olarak Allah'in rizasina ulastirabilir, seneler boyunca yaptiklari ibadetlerin binlerce mislini gosterdikleri bu sabir sayesinde kazanabilmektedirler.
Kavgalar:
Toplumda gorulen ayri bir durum ise kari-koca arasindaki kavgadir. Boyle kavgalarda asil olan kadin ve erkegin bir sureligine ayri kalmasidir. Ne ilginctir ki, boyle zamanlarda kari-koca daha da ayrilmaz hale gelip birbirlerine yaptiklari hakaretlerle kavganin boyutunu buyutmektedirler. Halbuki boyle zamanlarda en uygun olani bir sureligine ayri kalmaktir. Bu sure zarfinda ise araya uzlastirici kimselerin konarak barisin vesile edilmesi saglanmalidir.
Toplumumuzda boyle kavgalarda kadin tarafi kadini, erkek tarafi ise erkegi destekler. Bu iki zitlasma ailelere de sicrayarak isin icinden daha da cikilmaz hale getirmekte ve bosanma zorunlu hale gelmektedir. Halbuki bunun cozumleri cok basittir. Her iki aileden de yasli hakemler secilerek uzlasma saglanabilir, bu hakemlerin guzel sozleriyle kari-koca arasi yapilabilir. Maalesef bu durum toplumumuzda tam tersi olarak islemekte, hakem diye tayin edilen kimseler araya daha da nifak tohumu ekerek aileleri yikmaktadirlar.
Buna ek olarak anne ve baba arasindaki kavga ve ayriliklarda cocuklarin siyasi tutumu cok onemlidir. Sadece bir taraf hakli bile olsa bu durumlarda cocuklarin hepsinin hakli olan tarafa destek vermesi yanlis kacabilir. Bir kismi anneye, bir kismi babaya destek verirse her iki tarafin da gururu kirilmaz, cocuklarin destekleriyle barisma gerceklesebilir. Aksi durumda, cocuklar bir tarafi tutar diger tarafi destekleyen kimse kalmazsa, desteksiz kalan anne veya babanin gururu oldukca incinir, hem esine hem de cocuklarina iyice soguyarak kalbi katilasabilir. Uzlasma zorlasabilir.
Sunu da belirtmek gerekir ki: kari-koca arasini yapmak cok buyuk bir sevap oldugu gibi bu sekilde aile hayati kurtulmus olur. Hatta kari-koca arasini yapmak icin yalan dahi atilabilir. Toplumumuzda aileleri parcalayan insanlar oldugunu bilmekte ve uzulmekteyiz, ama diger tarafta parcalanmakta olan aileleri duzgun bir ikna diliyle kari-koca arasini yaparak kurtaran insanlarimiz da az degildir. Allah onlardan razi olsun.
Madem aile toplumun bir cekirdegidir, nasil ki bir meyvenin cekirdek yapisini degistirdigimizde cok acayip bir meyve elde ediyorsak, aile yapimizdaki bozukluklar ve yanlisliklar da toplumun yapisini acayip derecede etkilmektedir. Bu sebeple toplum yapisindaki bozuklukluklari ancak aile yapimizdaki bozukluklari duzelterek baslamamiz gerekmektedir.
Kadinlari ezen, doven erkekler icin cok guzel bir siir:
Kadin, erkegin kaburgasindan yaratildi, ayaklarindan yaratilmadi.
Oyle olsaydi ezilirdi...
Ustun olsun diye basindan da yaratilmadi.
Ama gogsunden yaratildi.
Ayni seviyede olsun diye...
Kolun biraz altinda.
Korunsun diye...
Kalp hizasinda.
Sevilsin diye...
Bu konuda calismalari bulunan "Ailem Dergisi" ni incelemenizi hatta almanizi oneririm.
www.ailem.zaman. com.tr
Eslerinizle muhabbetle kalin, sevgiyle kalin...
Allah hepimize saglikli, dogru, sevgi dolu bir aile yapisi ve toplum nasip etsin.
Amin.