22 Ekim 2008 Çarşamba

İSLAM VE TEMİZLİK

İSLAM ve TEMİZLİK (Taharet)
Allah (cc) buyuruyor:
“ Allah şüphesiz çokça tevbe edenleri ve çok çok temizlenenleri sever.” (Bakara 222)
Efendimiz (sav)e ikinci vahy uykudayken gelmişti.
“ Ey örtüsüne bürünmüş yatan! Kalk ve uyan! Elbiseni temizle!”
Demek İslam’ın “Oku” dan sonra ikinci emri “Temizlen” dir. Ayetin tebliği emreden manası ayrı olmakla beraber tebliğciye işaret edilmektedir. Resulullah (sav) buyuruyor:
“ Temizlik imanın yarısıdır” ( Müslim, Taharet,1)
Yine Efendimiz (sav) den “Allah temizdir, temizliği sever” ( Tirmizi, edeb,41) diye nakledilmiştir.
Müslümanlık temizlik üzerine kurulmuştur. (İmam Gazali) İslam bir temizlik ve su medeniyetidir. Allah Resulü (sav) “tuvalet” in ne olduğunu bilmeyen ortalık yere bevlediveren cahil insanlara tuvalet temizliğini ve adabını öğretmiştir. Bedenini, evini temiz tutmayı öğretmiştir. Ötesi temizlik namaz kılmak için, kuran okumak için Kabe’yi tavaf için şarttır. Temiz olmayan insan ibadet edemez. Bundan ötürü de her an temiz olmak durumundadır.
Su Kur’an’da hayat verici olarak övülmüştür. Resulullah (sav) suyun temizleyiciliği ve Allah’ın su üzerindeki mucizevi yaratışını bize göstermiştir. Fuzuli “su” üzerine kaside yazmıştır. Yağmur yağması bizde “Allah’ın Rahmeti” olarak nitelendirilmiştir. Enfal süresinde “Allah (cc) mü’minlere rahmet olarak gökten su indirdi” diye buyurur. Mevlana su hakkında şöyle der.
“ Suyun yüzlerce kerem ve ihtişamı vardır ki kirlileri kabul eder ve kirleri temizler vesselam”
Suyu örnek almalıdır bu konuda. Ayıpları gidermek, kirlerden gönülleri arındırmakta su gibi olmalıdır.
Sonuçta su temizliği temsil eder. Bizim medeniyetimizde, mimarimizde stemizliği eserleri vardır. Hamamlar ilk bizde yapılmıştır. Tuvaletler ilk bizde inşa edilmiştir. “İbrik” İslam’ı temsil eden bir kaptır ve başka dinlerin mensuplarında yoktur böyle bir şey. İbrikle abdest alınır, gusül edilir. Hem maddi, hem manevi temizliğin temsilcisidir. İbrik ve gümüş ibrikler sedef kaplamalı ibrikler, bakır el yapımı işlemeli ibrikler bizim Müslümanlığımızı ve temizliğimizi haykıran birer alettir. Su sebilleri, çeşmeler bizim şehirlerimizin süsüdür.
Temizlik hem kişisel hem de toplumsal manada farz olduğundan şehirlerimiz tertemiz olur bizim. Efendimiz (sav) ” Allah güzeldir, güzeli sever, temizdir, temizliği sever, kerem sahibidir keremi sever, cömerttir cömertliği sever, çevrenizi temiz tutunuz, Yahudilere benzemeyiniz” buyurmuştur. ( Tirmizi, Edeb 41)
Dağımızı, ormanımızı, evinizi, sokağınızı, şehrinizi….
İnsanın kendini temiz tutması bile kul hakkıyla ilişkilidir. Toplumun sağlık ve mutluluğu için: “Allah her Müslüman üzerindeki hakkı (en az) 7 günde bir yıkanması, başını ve bedenini yıkamasıdır. Efendimiz (sav) “Ümmetime zor gelmeseydi her namazla misvak emrederdim” Ve bir adam misvak kullanmadan mescide geldiği için uyarır. Efendimiz (sav) “Nasıl çıktın insan içine dişlerinin arasından et parçaları görünüyorken” diye!
Temizlik maddi ve manevi temizlik olarak ayrılsa da ikisi bir bütündür. İnsan abdest alırken hem bedeni kirlerden temizlenir hem günahlardan arındırır, hem de kalben Allah’a yakınlık verir.
Abdest, gusül yerine göre farz, yerine göre vacib, yerine göre sünnet olan ibadetlerdir.Bunun yanı sıra günlük hayatta beden temizliği, elbise temizliği, evin ,sokağın, suyun temizliği de emredilmiştir.
Efendimiz (sav)- Uykudan uyanınca elleri yıkamayı emreder
- Yemekten önce ve sonra
- Tuvaletten çıkınca
- Herhangi bir iş ve alışverişten sonra
- Dışardan eve gelince
Efendimiz (sav) “Dişlerini temizlemeyenleri” uyarmıştır. Yine Efendimiz (sav)
- Banyo yapmayı
- Temiz elbiselerle sokağa çıkmayı
- Mescitleri temiz tutmayı
- Sokağa çöp atmamayı
“Yoldan eziyet veren şeyi kaldırmak, imanın şubelerinden en sonuncusudur”
Yollara bevletmeyi yasaklamıştır.
Şimdi Müslümanlar ne durumdadır. İnsanlık ise ayrı bir pislik içinde, denizler kirlenmiş, hava kirlenmiş, akarsular bile pislenmiş. Yan yana namaz kılan mü’minler saflarını sık tutmaz, çünkü ter kokusu bayıltır olmuş. Ağız kokusundan dolayı bir mümin diğerinin yüzüne bakarak dinlemiyor. Nereye gitmiş bizim temizlik medeniyetimiz?
İmamı Gazali derki; temizliğin dört derecesi vardır:
Kalbin Allah’dan başka her şeyden arınmış olmasıdır. “Allah de ve onları bırak”( En’am 91) “Lailaheillallah” ın manası kalpten Allah’tan gayrısını kovmaktır. Bu manevi temizliğin en üstün noktasıdır. Sıddıkilerin imanıdır. İman- temizlik ilişkisinin en üstün derecesidir.
Kalbini, hased, riya, kibir, hırs, düşmanlık, kendini beğenmek,vb…kötü sıfatlardan arındırmaktır ki kalb bundan sonra tevazu, kanaat, tevbe, sabır, korku ve ümit gibi güzel sıfatlarla süslenebilsin. Bu da muttakilerin iman derecesidir.
Beden azalarının gıybet, yalan, haram yemek, hiyanet, namahreme bakmak ve bunun gibi günahlardan temizlenmesidir. Böylece azalar itaatle süslenmiş olur. Bu da abidlerin iman derecesidir.
Beden ve elbisenin her türlü necasetten temizlenmesidir. Ancak böyle namazla insan ziynetlenebilir. Bu da bütün Müslümanların iman derecesidir. Demek iman edene temizlik farzdır.
Her ne kadar Gazali temizliği dört mertebeye ayırmış, çoğunlukla da maddi temizlik, manevi temizlik şeklinde ifade edilmesi adet olmuşsa da aslında bunların hepsi bir bütündür. Mesela insan abdest almakla hem bedenini temizler, hem de ondan günah kirleri temizlenir. Hem kalbinden kötü huylar uzaklaşır, hem de kalbi Allah (cc) zikriyle dolar.

ABDEST
Allah (cc) buyuruyor:
“ Ey iman edenler! Namaz için kalktığınızda yüzünüzü yıkayın. Ellerinizi dirseklere kadar yıkayın. Başınızı meshedin ve ayaklarınızı yıkayın.” Maide,6

Abdestin Fazilet ve Hikmetleri
Efendimiz (sav) buyurmuştur ki:
- Ey insanlar! Bir kimsenin evinin önünden bir nehir aksa, insan da bunun içine günde beş defa girip çıksa onda kirden eser kalır mı?

- Hayır! Ya Resulullah! Dedi. İnsanlar.
- “Öyleyse günde beş defa abdest alan bir insanda da günahlardan eser kalmaz.
İnsanı hem maddi kirlerden hem de günahlardan temizleyen abdest namazın şartlarından olmakla beraber farzdır. Çok faziletli bir ibadettir.

Efendimiz (sav) buyuruyor:
“ Bir Müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında yüzüne ait bütün günahları, ellerini ve ayaklarını yıkadığında ellerine ve ayaklarına ait bütün günahları suyun damlalarıyla beraber çıkar gider. Hatta tırnak ve kirpiklerinde günahından eser kalmaz” ( Müslim, Taharet,32; Tirmizi,Taharet)

Mevlana diyor ki:
“Yüzünü yıkamayan, yani abdest alıp da namaz kılmayan cennete girip de huri yüzü göremez”
“Kulluk etmeyen, abdest alıp yüzünü yıkamayan, yalnız lokma arayanın lokması cennet cehennem lokmasıdır.”
Abdest alırken her uzvun yıkanmasında ve meshinde dua için ayrı ayrı eserler varid olmuştur.:
Burnuna verdiğin vakit, Gani olan Allah’tan cennet kokusu iste.Taki o koku seni cennet tarafına çeksin. Çünkü gül kokusu gül bahçesine delil olur.
Taharetlendiğin vakit duan; “ Ya Rabbi beni bundan temizle” olmalıdır.
“İlahi benim elim buraya yetişti, yıkadı; lakin canımı yıkamak hususunda elim acizdir.”
“ İlahi ben derimi hadesten yıkadım sen de bu dostunu dünya kirlerinden temizle! “
“Zahiri necaset su ile gider, fakat Batıni necaset (isyan, günah, sefahat,..) su ile temizlenmez.
Batıni necaset peyda olunca onu gözyaşından başka bir şeyle yıkanması ve temizlenmesi mümkün değildir. ( tevbe, pişmanlık, gözyaşı)
Abdullah Aydın Hoca Nurul İzah tercümesinde abdestin hikmetleri hakkında şöyle der?
Yıkanması emredilen birinci aza yüzdür. Yüzde ağız (dil) burun, kulak, gözler var. Ve günahlar öncelikle bu azalarla işlenir. Gözler harama bakar , kulak haram dinler, dil gıybet eder, yalan söyle, iftira eder, Zihin düşünür, niyet eder vb…. Bunları yıkarken bunlarla işlenen günahlara tevbe edilmelidir.
Kollar niyet edilen günahın işlenmesinde birer alet olarak kullanılır.
Başı meshetme, ( yıkanmayı temsilen) baş insanın yöneticisi olan beyni taşır. Ve beyin de her hayrı ve her şerri bize işleten başı meshetmekle onunla arınmamızı istemektedir.
Ayaklar da günahların işlenmesinde birer alettir ve bu azalar açıkça bulunduğunda çok kirlenirler. Bunları temizlemek, sağlımız için çok önemlidir. Ayrıca bunlarla işlenen günahlardan tövbekar olmakta.
Abdestin Adabı:
· Niyet
· Besmele
· Abdest azalarını üç kere yıkamak
· Misvak, fırça
· Sakalı hilallemek
· El ve Ayak parmaklarının arasını hilallemek
· Parmaktaki yüzüğü oynatmak
· Başın tamamını mesh
· Boynu ve kulakları mesh
· Sıraya riayet, ara vermeden konuşma, gülme olmadan mümkünse kıbleye doğru şehadet getirerek.

Abdesti Bozan Şeyler
· İdrar, dışkı, meni,mezi, kan gibi necaset, yellenmek.
· Ağız dolusu kusmak
· Bayılma şeklinde sarhoşluk, uyku
· Namazda gülme
· Cinsi münasebet
· Aşırı dokunma, şehvet uyanacak kadar ..
· Teyemmüm , su bulunca abdest bozulur

Gusül
“ Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin” (Maide,6)
Guslün Adabı:
Besmele ve dua etmek
Abdest almak ( kulak delikleri, ağız göbek arası iyice yıkanacak…)
Peştamal sarınmak
Az su ile
Ayakların en son yıkanması
Çıkınca nafile 2 rekat namaz kılınması
Su bulunamazsa teyemmüm edilir.
Gusül kime farzdır: Hayız ve nifastan sonra , cünüplükten sonra .

Kadınlara Mahsus Haller
Hayız:
Adet kanaması rahmin iç zarının sıyrılması, dökülmesi, bu sebeple de rahmin kanamasıdır. Bu olay çocuk dünyaya getirmek için doğal, fıtri bir olaydır.
Tarihte adet kanaması yanlış anlaşımlı, kadın pis kabul edilmiştir. İslam bunu açıklığa kavuşturmuş, kadının özellikle, mü’min kadının bu olaydan dolayı pis olamayacağı vurgulanmıştır. Bu konuyla ilgili fıkhi hükümler belirtilmiştir.
Hayızdan meydana gelen kirlilik hali hükmü kirliliktir. Gerçekte kadın temizdir sadece akan kan kirlidir.
Bakara 222 ayetinde; hayız halinin bir hastalık hali olduğu bildirilmiş, cinsi münasebet yasaklanarak kadın hem eziyetten, hem de birçok hastalıklardan korunmuştur.

Hayızın Süresi
En az 3, en çok 10 gündür. İki ibadet arasındaki temizlik günleri 15 gün, bu süreler şaşarsa özür olur. (her vakit için abdest alarak), cinsi münasebette bulunabilirler.

Hayızlı Kadın;
· Hayızlı kadın namaz kılamazsonra da kaza etmez
· Oruç tutmaz , tutamadığı orucu kaza eder
· Mescide giremez (cünüpler de)
· Kuran okuma (cünüpler de)
· Dua maksadıyla sadece zikr ve dua yapar.
· Kur’an’a el süremez
· Kabe’yi tavaf edemez ( Hac günleri sınırlı olduğu için ederse ceza kurbanı keser)
· Temizliğe dikkat etmeli, sık sık yıkanmalıdır.


Nifas
Doğumdan sonraki kanamadır. En uzun süresi 40 gündür. 60 güne kadar uzayabilir. Dinen nifaslı da hayızlı gibidir.
· Kanama bitince en az bir en fazla üç namaz vakti beklenir ve gusül alınır ve kanama olmayan vakitlerindeki namazlarını kaza eder.
· Kesin süresi belli olan beklemeden hemen gusül alır.
· Namaz kılacak kadar vakti olduğu halde vakit namazını kılmamış, vakit çıkmadan adet görmüşse o namazı da kaza eder.