15 Nisan 2008 Salı

MERYEM OĞLU İSA MESİH

Kurân’ı kerimde bir takım peygamberlerin kıssaları anlatılmaktadır. Bu kıssalarda peygamberlerin ümmetleriyle olan konuşmalarından, onlara yaptıkları nasihatlerden , peygambere uyanların selamete çıktığı ve uymayanların ise felakete sürüklendiklerinden bahsedilmektedir. Yine bir ayeti kerimede “ Peygamberlerin haberlerinde senin kalbini teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir”[1] buyrularak peygamber kıssalarından öğüt almamız istenmiştir.

Hz. İsa’nın geçmişteki hayatına, Allah katına yükselişine, yeniden yeryüzüne döndürüleceğine, gerçek ölümüne kadar pek çok aşaması Kur’an-ı Kerim de açıklanmıştır.

Hz.İsa bundan yaklaşık 2000 yıl önce Kudüs ve civarında yaşamış, Allahın dünya ve ahirette seçkin kıldığı bir elçisidir. Onun getirmiş olduğu hak din ve ilahi kitap ismen bulunsa da gerçekte aslından saptırılmış,aslı ortadan kaldırılmıştır. Hıristiyanların bu gün kendi ellerinde de gerçek bilgileri temin edecek kaynakları yoktur. Hz. İsa hakkında kesin bilgiye ulaşabileceğimiz tek kaynak K.Kerimdir.

Hz. İsayı dünyaya getirmek için seçilmiş olan Hz. Meryem, haksızlık, yolsuzluk ve karışıklıkların hüküm sürdüğü Tevrat’ın tahrif edildiği bir dönemde dünyaya gelmiştir. Ailesi, Allah’ın koyduğu sınırları titizlikle koruyan Allaha iman eden ,her işlerinde ona yönelen İmran ailesidir. Annesi Hane, Hz. Meryem’i ve ondan türeyecek olan soyunu şeytanın şerrinden korumak için Allaha adadı.Bu konuyla ilgili K.K ; “Bunun üzerine rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti,ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi.Zekeriya’yı ondan sorumlu kıldı(Ali-İmran 37) buyurmuştur.

Hz. Meryem toplum içerisinde Allaha olan bağlılığı ve samimiyeti ile tanınan bir kişi olmuştu.En iyi bilinen özelliği ise iffetiydi. Bu konuyla ilgili K.K de ; “İmran kızı Meryemi de misal ver ki, ırzını korumuştu. Böylece biz ona ruhumuzdan üfledik.Oda Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tastik etti. O (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı. (Tahrim 12)

Hz. İsa’nın doğumu büyük bir mucizedir. O tıpkı Hz. Ademin anasız babasız yaratılması gibidir. Tamamen babasız anne rahminde yaratılmıştır. Cebrail (a.s.) Hz. Meryeme gelip, kendini tanıtmış ve Allahın elçisi olduğunu, Allah’tan bir müjde ile geldiğini bildirmiştir.”Demişti ki: Ben yalnızca Rabbinden gelen bir elçiyim; sana tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için buradayım.” (Meryem 19)

“O: Bana hiçbir beşer dokunmamışken ben azgın utanmaz değilken benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir, dedi. Rabbin dedi ki: Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için ( bu çocuk olacaktır) Böylelikle ona gebe kaldı. Sonra onunla ıssız bir yere çekildi. (Meryem 20-22) Ayette görüldüğü gibi , Hz. Meryem’e hiçbir insan eli değmemiştir.Hz. İsa, dünya hayatında ki sebeplerden bağımsız ve babasız dünyaya gelmiştir.

Bilindiği gibi doğum hem çok zor ,hem de bakım gerektiren bir olaydır.Bu konuda hiçbir tecrübesi olmayan Hz. Meryem,Allaha olan bağlılığı ve güveni ile bu işi tek başına başarmıştır.
Allah K.K de “;Irzını koruyan (Meryem)biz ona kendi ruhumuzdan üfledik onu ve çocuğunu insanlığa bir ayet kıldık.(Enbiya 91).

Allah c.c Hz. Meryemin kavmine deneme kıldığı olaylardan birisi Hz. İsanın doğumudur.Allahın varlığının en açık delillerinden biridir.Ancak kavmi bu durumu anlayamamış, Hz.Meryeme zanlarda bulunmuşlardır.Bu durum karşısında Allah c.c Hz. Meryeme susma orucu tutmasını emretmiş ve suçlamada bulunanlara Hz. İsayı işaret etmesini bildirmişti .K.K de şöyle buyrulur :

“Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti:Dediler ki:Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz.(İsa)Dedi ki : şüphesiz ben, Allahın kuluyum.(Allah)bana kitabı verdi.Beni peygamber kıldı, bana namazı ve zekatı vasiyet emretti.Anneme itaati de selem üzerimedir.Doğduğum gün öleceğim, ve diri olarak yeniden kaldırılacağım günde” (Meryem 29-33). Beşikteki bir çocuğun konuşması büyük bir mucizedir. Hz. İsa’nın doğar doğmaz bu bilgileri biliyor olması şaşırtıcıdır.Bu durum İsrail oğullarına bu çocuğun Allahın elçisi olduğunu ortaya koymuştur.

Hz. İsanın gönderildiği dönem,İsrail oğullarının hem siyasi,hem ekonomik,hem de sosyal açıdan büyük çıkmaz içerisinde oldukları dönemdi.Bir yandan ülkenin acımasız yönetimi,bir yandan çeşitli mezhep ayrılıkları,hahamların dini menfaate döndürmeleri… Böylece bir kargaşa ortamında insanlar her dönemde olduğu gibi kurtuluş yolu arıyorlardı.Beklenen kurtarıcı İsa (a.s.)dı. Ancak inkarcı sistemin savunucuları onu çok tehlikeli buluyorlardı. Hz. İsanın varlığını duyar duymaz onu ortadan kaldırmak için planlar yapmışlardı.

Hz. İsaya tepki gösterenler sadece inkarcılar değil Yahudi din adamlarının çoğu onun dinin aslını yaşatmaya çağırmasından dolayı cephe almışlardır.İsrail oğulları kendilerine haram kılınan bazı şeyleri helal, helal olanları da haram kılarak, hak dini değiştirmişlerdir.Allah c.c dine sokulan bu hükümleri temizleyip arındırması için, Hz. İsayı göndermiştir.Allah c.c bu konuyu K.K de şöyle açıklar:

’’Onların peygamberleri ardından yanlarındaki Tevrat’ı doğrulayıcı olarak Meryem Oğlu İsa’yı gönderdik.Ve ona içinde hidayet bulunan,önündeki Tevrat’ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici öğüt olan incili verdik.’’ (Maide -46) Yahudi önderleri gelenek haline gelmiş menfaatleri ellerinden kaybolmaya başlayıp, yerine Allah’ın birliği, samimiyeti, kardeşlik ve dürüstlük almaya başlayınca, Hz. İsa’ya zorluk ve engeller çıkartıyorlardı.İsa belgelerle gelince dedi ki:’’Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmına size açıklamak için de öyleyse Allahtan sakının bana itaat edin.Şüphesiz Allah O benim de rabbim sizinde Rabbinizdir. Şu halde Ona kulluk edin. Dosdoğru yol budur. Sonra içlerinden bir takım fırkalar ihtilafa düştü artık acı bir günün azabından vay! O zulmetmiş olanlara. ’’ (Zuhruf 63-65)

Hz. İsa’ya 30 yaşında peygamberlik verildi üç yıl peygamberlik yaptı. Üçüncü yılın sonunda havarilerinden birinin bulunduğu yeri ihbar etmesi sonucu yakalandı. Çarmıha gerilmeden önce Rabbimiz Onu semaya yükseltti. Yalnız fiilen peygamberliği üç yıl olmakla beraber, onun bütün hayatı tevhidi anlatan mucizelerle doludur.

Hz. İsanın en büyük mucizelerinden ilki babasız olarak dünyaya getirilmiş olması daha sonra beşikte konuşup peygamberliğini bildirmesidir. K.K de Hz. İsa ile ilgili mucizelerden şöyle bahseder: “İsrail oğullarına elçi kılacak (o İsrail oğullarına şöyle diyecek) gerçek şu ben size Rabbinizden bir ayetle geldim.Ben size çamurdan bir kuş biçiminde bir şey oluşturur içine üfürürüm oda hemencecik Allahın izniyle kuş oluverir. Ve Allahın izni ile doğuştan kör olanı alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Şüphesiz inanmışsanız buda sizin için kesin bir ayet vardır. (Ali-İmran 49).Tüm bu olağan üstü olaylara rağmen kavmin bir bölümü inkarlarını sürdürmüş bunların ustaca büyülerden başka bir şey olmadığını bildirmişlerdir.


Romalılar Hz. İsa’dan yaklaşık 300 yıl sonra Hırıstiyanlığı kabul ettiler daha önce çok tanrılı putperest bir inanca sahip Romalılar, Hrıstıyan olmuş gözüktüler. Aslında Hrıstiyanlığa çok tanrılı putperest inancı şırınga ettiler. Bu gün hrıstiyanlık çok tanrılı haliyle ortadadır.

Romalıların Hz. İsayı çarmıha gererek öldürdürdükleri iddiasını, şüphesiz bilmeyen yoktur.İddiaya göre Hz. İsayı tutuklayan Romalılar ve Yahudi din adamları onu çarmıha germişler ve böylelikle onu öldürmüşlerdir. Nitekim tüm Hıristiyan alemi de olayı bu şekilde kabul etmekte fakat Hz. İsanın öldükten sonra dirilerek göğe yükseldiğine inanmaktadır.



Ancak Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda aslının böyle olmadığını görürüz. ‘’Ve;’Biz,Allah’ın Resulu Meryem oğlu Mesih İsayı gerçekten öldürdük’ demeleri nedeniyle de (Onlara böyle bir ceza verdik).Oysa onu öldürmediler, ve onu asmadılar.Ama onlara (onun)benzeri gösterildi gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler kesin bir şüphe içindedirler.Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin başka hiçbir bilgileri yoktur.Onu kesin olarak öldürmediler(Nisa-157).

“Hayır;Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir”.(Nisa-158).Ayetin bize bildirdiği gerçek ve açıktır. Yahudilerin kışkırtmalarıyla Hz. İsayı öldürmeye kalkışan Romalılar bunda başarılı olamamışlardır. Ayette geçen ‘’ama onlara (onun) benzeri gösterildi ifadesi bu olayı aydınlığa kavuşturmaktadır. Hz İsa öldürülmemiş ve Allah katına yükseltilmiştir. Ayrıca Allah,bu iddiada bulunanların gerçeğe dair bir bilgileri olmadığına dikkat çekmektedir.

Hz. İsa’nın hayatında şüphesiz yüce hikmetler ve ibretler vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Onun babasız doğumu bize yaratılış gerçeğini araştırmamız ve anlamamız gereğini işaret eder. Ademi çamurdan yaratan Allah (c.c.)’ın, sebeplere bağlı kalmadan İsa (a.s.) yaratması çok kolaydır. İnsan bu gerçeği düşünüp, ibret almalı ve insanların yeniden yaratılışını da anlamalıdır.
2. Peygamberlerin mucizeleri insanoğlunun, aklının sınırlarını zorlamasına sebep olmuştur. İnsanlığın gelişimine peygamberler önder olmuşlardır. Hz. İsa’nın babasız doğumu tıp dünyasına dışarıda döllenen yumurtayı ana rahmine şırınga ile yerleştirilebileceği ilhamını vermiştir. Bugün bu yöntemle pek çok aile çocuk sahibi olabilmektedir.
3. İnsanlık ilk defa Hz. İsa sayesinde körlüğün ve alaca hastalığının iyileşebileceğini öğrenmiştir.
4. Hz. İsa’ya putperest Romalılardan çok kendi milleti olan İsrailoğullarının karşı durması ise onların tarih boyunca menfaat dinine inandıklarını, onun karşısına çıkacak herkesle mücadele ettiklerini gösteriyor. Onlar peygamber Efendimiz (s.a.v.)i de defalarca öldürmeye kalkmışlardır. Bu gün dahi yeryüzünde Hakkın hakimiyetinin karşısındaki en büyük engel israiloğullarıdır.
5. Hz. İsa yerine ona ihanet eden havarisinin onun suretine konulup da çarmıha gerilmesi de bize şu gerçeği ifade eder: hak davaya ihanet eden sonunda cezasını bulacaktır. Ahiretteki cezası ise ayrıdır.
6. Ayrıca Hz. İsa’nın kıssasında anne figürü ön plana çıkmaktadır. Hz. Meryem’in hayatı ayrıca incelenecektir.
7. Kur’an-ı Kerim den öğrendiğimize göre Hz. İsa hiçbir zaman “ben Allah’ın oğluyum” dememiş, bu iftirayı da israiloğulları dile getirmişlerdir.


KAYNAKLAR
1-Kuran-ı Kerim 4-Pozitivist Hrıstiyanlık
2-Sahihi Buhari 5-Gül ve haç kardeşliği(Aytunç Altındal)
3-Bir İslam peygamberi Hz. İsa (Diyanet yayınları)
[1] Hûd 120